Birçoğumuz, uzun bir tatilden sonra hayatımızı normale döndürmekte zorlanırız. Aradan geçen bir kaç gün ya da hafta uyku düzenimizi bozduğu için istediğimiz saate uyanmakta zorlanırız. Akşamları alıştığımız saatte uykumuzun gelmesi, sabahları her gün uyandığımız saatte uyanmamız; vücudumuzun kendi doğal saatini devreye sokmasıyla gerçekleşir. Biyolojik saatimiz ne kadar uyuyacağımızı, ne zaman uyanacağımızı ve yemek yeyemiz gerektiğini söyler bizlere. Okumaya devam et “Biyolojik Saatinizi Biliyor Musunuz?”
Coenyzm CoQ10 Nedir & Faydaları
Enzimlerin vücutta sadece gıda sindirimine yardımcı olduğuna inanılıyor. Oysa insan vücudunda önemli rolleri olan binlerce enzim ve koenzim bulunuyor. CoenzymQ10 insan vücudunun neredeyse her biyolojik fonksiyonunun en önemli katalizörlerinden biri olduğu düşünülüyor. Coenzym (Koenzim), enzimde faaliyet gösteren ve esas işi yapan kısım olarak biliniyor. Genellikle protein kısmından ayrılabiliyor. Yapılan analizlerde bünyesinde birçok vitamin bulundurduğu gözlemleniyor.
Coenzym’in her hücresel enerji, yeni hücre gelişimi ve hasarlı hücrelerin yenilenmesi için gerekli olduğu vurgulanıyor. Coenzym (CoQ10) kalp, karaciğer ve böbrekte yüksek konsantrasyonlarda bulunuyor.
Coenzym’in faydaları;
- Hücrelere saldırıp yok eden serbest radikallerle savaşıyor.
- Tekli serbest radikal oksijen moleküllerini arttırıyor. Antioksidan kapasitesi olduğu düşünülüyor.
- Klinik çalışmalar kas gücü ve doku iyileştirmede etkili olduğunu gösteriyor.
- Takviye durumunda sporcular için kas dayanıklılığı ve enerji artışı sağlıyor.
- Bilimsel verilere göre kalbi belirli tipte yan etkilerden koruduğu gözlemleniyor.
- Vücudu kalp, inme, yüksek tansiyon, alzheimer’den korumaya yardımcı oluyor.
- Bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı oluyor.
- Cilt yaşlanması ile ilgili belirtileri azaltabildiği gözlemleniyor.
CoQ10 hücrelerimiz için vazgeçilmez bir madde. Hücresel enerji noktalarının işlemesi için bu doğal maddeye ihtiyaç duyuluyor. Coenzym içeren çeşitli gıdalar bulunuyor. (Soya, uskumru, yumurta, fıstık, sığır eti, sardalya,ıspanak, karnıbahar vs.)
Pek çok doktor enerji, kalp ve beyin sağlığını desteklemek amacıyla CoQ10 takviyesi öneriyor.
Saf Omega 3 kaynağı: Krill yağı
Omega 3 denince aklımıza hemen “balık yağı” geliyor. Oysa, Omega 3’ten zengin başka kaynaklar da var. Bunlardan biri de “krill”…
Bu minik canlının adını daha önce hiç duymamış olabilirsiniz. Kriller genellikle soğuk sularda yaşıyor ve karidese benziyorlar. Yosun ve aminoasit, protein, vitamin, karbonhidrat açısından zengin olan planktonlarla besleniyorlar. Okumaya devam et “Saf Omega 3 kaynağı: Krill yağı”
Kişisel Bakım
Sağlıklı olmak, kişinin mutluluğu için gerekli olan en temel öğelerden biridir. Sağlıklı bir yaşama sahip olmak için yapmamız gereken şeyler, günlük hayatın büyük ihtiyaçlarının arasına sıkışan, çoğu zaman gözardı edilen ayrıntılardan ibaret. Bu ayrıntılar tahmin edeceğiniz gibi; temizlik, sağlıklı beslenme, bedensel ve zihinsel çalışma, düzenli hayat, sigara ve alkolden uzak durmak olarak tanımlanabilir. Temizlik de bu ayrıntılar içinde yer alan en önemli sağlık kazanımlarından biri. Her birey kendi temizliğinden sorumludur. Temizlik sadece vücudun temizlenmesi değil, yaşanılan çevrenin, kullanılan araç ve gereçlerin temizliğinin sağlanmasını da kapsar. Okumaya devam et “Kişisel Bakım”
Zeki Nesiller İçin İyotlu Tuz !
İyot, insan vücudunda az miktarda bulunan, büyüme ve gelişme için önemli olan minerallerden biridir. İyot, vücudumuzun enerji harcama hızını etkileyen tiroksinin hormonunun yapısında yer alır. Vücut yeterli miktarda iyot ihtiyacını karşılayamadığında gereken tiroksinini üretemez ve vücudun enerji harcama hızı azalır. Tükettiğimiz besinlerin yetiştiği toprak ve sudaki iyot yetersizliği nedeniyle kişilerin günlük iyot ihtiyacını karşılamaları için iyotlu tuz tüketmeleri gerekir. Okumaya devam et “Zeki Nesiller İçin İyotlu Tuz !”
Ayak Sağlığı
Ayaklarımızda; 26 kemik, 33 eklem, 100’den fazla bağ ve kas bulunuyor. Ayaklarımız, bu yapısıyla, vücudumuzun bütün ağırlığını taşıyan ve günlük aktivitelerimizi yapabilmemizde en önemli rolü olan uzuvlarımızdır. Ayaklarımızın sağlıkla hareket etmesi ve vücut yükümüzü taşıyabilmesi için kemiklerin duruşu, birbiriyle olan mesafeleri ve eklem açıları çok önemlidir.
Ayaklarda çeşitli nedenlerle oluşan şekil bozuklukları, ayak sağlığını direk olarak etkileyebilir. Okumaya devam et “Ayak Sağlığı”
ALS Nedir?
Amyotrofik lateral skleroz (ALS), aynı zamanda motor nöron hastalığı olarak da adlandırılıyor. Merkezi sinir sisteminde, omurilik ve beyin sapı adı verilen bölgede motor sinir hücrelerinin (nöronlar) kaybından ileri gelen bir hastalıktır. Okumaya devam et “ALS Nedir?”
Gebelik ve Beslenme
Gebelik dönemi, her anne adayının yaşamını yeniden şekillendirdiği, heyecan duyduğu ve gelecek bebeğin özlemiyle gün saydığı, her kadını ruhen ve fiziksel olarak güzelleştiren bir dönem. Aynı zamanda gebelik dönemi kadınlar için kötü alışkanlıklardan arınma yani sağlıklı bir beslenme süreci olarak geçirilir. Anne adaylarının bu dönemlerde edindikleri sağlıklı beslenme alışlanlıkları doğumdan sonraki zamanlarda da devam ettirebilir. Doğum sonrasında devam eden sağlıklı beslenme, hızlı iyileşmeyi ve kilo vermeyi de beraberinde getiriyor. Okumaya devam et “Gebelik ve Beslenme”
Menepoz ve Sağlık
Çoğu kadın menopozu adet dönemlerinin sona ermesi olarak nitelendiriyor. Menopoz yaşı, kadının en son fizyolojik adet kanamasının olduğu zamanı ifade ediyor. Uzmanlar bu dönemde yaygın bilinenin aksine rahmin değil, yumurtalıkların işlevinin sona erdiğini vurguluyor. Yeni yumurta oluşumu gerçekleşemeyip yeterince hormon üretimi (östrojen ve progesteron) yapılamıyor. Okumaya devam et “Menepoz ve Sağlık”
Saç Sağlığının Temel ilkeleri
Birçoğumuz için saçlarımızın gelişimi ve sağlığı için oldukça önemlidir. Saçlarımız dış görünümümüzü yüzde yüz etkilediğinden hepimiz sağlıklı ve dolgun saçlara bir ömür sahip olmak isteriz.
Bir saçın iyi durumda olduğunu söyleyebilmemiz için yumuşak, parlak, kolay taranabilen ve elektriklenmeyen olarak tanımlayabiliriz. Saçlarımız çeşitli nedenlerlerden ötürü hasara uğrayabilir. Bunlar kozmetik uygulamalar, fiziksel faktörler ve en önemlisi yetersiz beslenme ve demir eksikliği olarak bilinen anemi saç gelişimimizi olumsuz etkileyebilir. Bunların yanı sıra yaşın ilerlemesi de saç miktarında azalmaya neden olabilir. Bunun için genç yaşlarda saçlarınız için gerekli besin detseklerini alarak ileriki yaşlara yatırım yapmalı, yaşlılığın saçınızın üzerindeki etkilerini azaltmalısınız. Okumaya devam et “Saç Sağlığının Temel ilkeleri”