Gıdalardaki Gizli Tehlike: GDO-2

GDO’lu gıdaları çeşitli yollardan alabiliyoruz. Bu, direkt GDO’lu gıdanın kendisini (örneğin mısır) ya da ondan üretilmiş bir yan mamulün kullanıldığı hazır gıdaları tüketerek olabiliyor (örneğin mısırdan üretilmiş mısır şurubunun kullanıldığı bisküviler). Ayrıca GDO’lu yemlerle beslenen hayvanların et, süt/süt ürünleri ve yumurtalarından da vücudumuza genetiği değiştirilmiş organizmalar girebiliyor. Okumaya devam et “Gıdalardaki Gizli Tehlike: GDO-2”

Sağlıklı Bağışıklık İçin 9 Öneri

Bağışıklık sistemi, vücudu hastalıklara karşı koruyan bakteri, virüs gibi patojen ve tümör hücrelerini tanıyıp yok eden işleyişlerin tümünü içeriyor. Özellikle kış aylarına girerken hastalıklara karşı direnç kazanmak, soğuk algınlığı-gripten korunmak önem kazanıyor. Zayıf bağışıklık sistemi enfeksiyona yol açıyor. Enfeksiyon bağışıklık sisteminde hasara yol açarak vücut direncini daha da zayıflatıyor.

Sağlıklı ve güçlü bir bağışıklık sistemi ve korumaya yardımcı 9 ipucu;

1. Düzenli uyku: Uzmanlar kaliteli gece uykusunun bağışıklık sistemini güçlendirmedeki önemine dikkat çekiyor.

2. Çinko bakımından zengin gıdalara yönelmek: Özellikle kırmızı et, deniz ürünleri, hayvansal gıdalar, kuruyemiş tüketmek.

3. Şekeri kesmek: Uzmanlara göre şekeri kesmek için iyi bir başlangıç, şeker yüklü 4 tip gıda tüketimini sınırlamak veya kaldırmak;

Fast food

İşlenmiş gıdalar

Gazlı içecekler

Meyve suları

4. Antibiyotiklerden olabildiğince kaçınmak: Gereksiz antibiyotik kullanımından uzak durmak.

5. Probiyotik tüketmek: Probiyotikler hastalık yapan mikroorganizmaların çoğalmasını engelleyerek bağırsağın düzenli çalışmasına yardımcı oluyor. Yoğurt ve kefirde yoğun olarak bulunuyor. Kansere karşı koruyucu etkisi olduğu düşünülüyor.

6. Antioksidana ağırlık vermek: Sebze ve meyve tüketimini özellikle kış aylarında arttırmak. Bol sarımsak ve soğan tüketmek öneriliyor. Antioksidanların enfeksiyonlara karşı koruma sağladığı vurgulanıyor. Antioksidan kullanımını mümkün olduğunca farklı kaynaklardan sağlayarak beslenmeyi zenginleştirmek öneriliyor.

7. Su tüketmek: Vücutta gerçekleşen çoğu reaksiyon için suya ihtiyaç duyulmakta. Uzmanlar bu nedenle günlük 2-2.5 litre su tüketimini öneriyor. Ayrıca ekinezya, zencefil, ıhlamur, kuşburnu, zerdeçal gibi bitki çaylarının bağışıklığa faydalı olduğu düşünülüyor.

8. Stresten uzak durmak: Kronik stres vücuttaki tüm sistemlerin çalışmasını etkiliyor. Bağışıklık sistemini baskılayarak vücut direncini azaltıyor.

9. Güneş ışığından faydalanmak: Güneş ışığının vücuda sağladığı D Vitamini, sağlıklı bir bağışıklık için gereklilik olarak görülüyor. Uzmanlar her gün açık havada yürüyüşün bağışıklık için önemine dikkat çekiyor.

 

Kaynaklar:

http://www.endfatigue.com (http://www.endfatigue.com/health_articles_i-n/Immunity-9-ways-to-recharge-your-system.html )

Karbonmonoksit Zehirlenmesi

Zehirlenme, genel olarak herhangi bir yiyecek veya içeceğin tüketimi sonucunda ortaya çıkan enfeksiyon durumuna verilen isimdir. Sadece yeme-içme ile olmayan zehirlenmeler, solunan zehirli gazlarla da meydana gelir. Ülkemizde yaşanan , Soma maden faciasıyla ismini sıkça duyduğumuz karbonmonoksit zehirlenmesine yakından bakalım.

Karbonmonoksit gazı; kömür, doğal gaz, gaz yağı, benzin, tüp gazı ve odun gibi maddelerin içerisindeki ‘karbon’ maddesinin yanmasıyla dumanda oluşan zehirli bir gazdır. Okumaya devam et “Karbonmonoksit Zehirlenmesi”

Doğal Vitamin Deposu: Yaz Meyveleri

Yaz mevsimi, yeryüzünde bir canlanma, yeniden varoluş, toprakların nefes alışı ve güneşin en cömert olduğu zaman olarak tanımlanabilir. Yaz ayları, sağlığımız için önemli bir gereksinim olan D vitamininden en fazla yararlanabildiğimiz dönem olarak da bilinir. Yaz aylarının sağlığımız açısından faydalarından bir kısmı ise mevsimin gelişiyle yeryüzünde merhaba diyen yiyeceklerdir. Arpa, mısır, buğday, yulaf gibi temel besin kaynaklarının hasat edildiği yaz mevsimi, zengin meyve çeşitlerini de ihtiva eder. Hatta birçoğumuz sevdiğimiz, özlediğimiz meyveleri yiyebilmek için bir an önce yaz mevsiminin gelmesini isteriz. Okumaya devam et “Doğal Vitamin Deposu: Yaz Meyveleri”

Şişmanlığın Asıl Nedeni …

Şişmanlık, vücuda besinler aracılığı ile alınan enerjinin harcanan enerjiden fazla olmasıyla ortaya çıkan bir durumdur. Şişmanlık, kalp-damar ve endokrin sistem olmak üzere vücudun tüm organ ve doku sistemini etkileyerek çeşitli sağlık problemlerine neden olabilir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından yürütülen araştırmalarla kanserle yakın ilgisi olduğu kabul edilen şişmanlık; birçok ülke için de büyük risk teşkil ediyor. Yapılan araştırmaların bir başka yönü ise şişmanlığın asıl nedeninin, gıdalardaki mısır şurubu olduğunu gösteriyor ve durumu şöyle açıklıyor; gıda sanayisi daha ucuz olması bakımından tüketilen abur-cuburlarda çoğunlukla çay şekeri yerine mısır şurubunu tercih ediyor. Okumaya devam et “Şişmanlığın Asıl Nedeni …”

Güneş Koruması

İnsanın gelişimi ve zamanın geçmesiyle oluşan deri yaşlanması, kaçınılmaz bir durumdur. Bu süreç genetik ve metabolik yollarla da size miras kalmış olabilir. Güneş koruması ve deri yaşlanmalarıyla ilgili tartışmaların merkezinde, ultraviyole ışınlarının verdiği zararlar vardır. Hem yazın sıcak günlerinin tadını çıkarmak hem de güneş ışınlarından korunmak için; şapka, şemsiye, gözlük gibi araçların yanında cildimize uygun güneş kremleri de kullanırız. Cildimize zarar veren ışınların ne olduğuna, cildimizi bu ışınlardan etkili olarak nasıl koruyacağımıza bir göz atalım. Okumaya devam et “Güneş Koruması”

Anne Adayları İçin ‘’Olmazsa Olmazlar’’

Gebelik, her anne adayının heyecan ve merak içinde yaşadığı çok özel bir dönem. Böylesine önemli bir süreci sorunsuz olarak geçirmek için her şeyden önce anne adayının beslenmesine dikkat etmesi gerekiyor.

Döllenmeden başlayarak tüm gebelik boyunca annenin doğru beslenmesi, bebeğin gelişimini ve sağlığını direkt etkiliyor. Okumaya devam et “Anne Adayları İçin ‘’Olmazsa Olmazlar’’”

Mevsimsel Depresyon ve Korunma Yolları

Genel olarak toplumda, ruhsal sorunlara daha çok kış aylarında rastlandığı belirtiliyor. Mevsimsel depresyon (Seasonal Affective Disorder-SAD) her yıl belirli zamanlarda ortaya çıkan majör depresyon formu. Hastalık mevsimsel ve ışığa bağlı bir karakter gösteriyor. Kış aylarında aşırı yemek yeme, kilo artışı, enerji kaybı ve aşırı uyku görülüyor. Daha sonraki dönemlerde bu belirtilere sosyal çekilme, anksiyete, somatik yakınmalar eşlik ediyor. Bu duygu durum bozukluğu türünde mevsim değişiklikleri kişiyi genel olarak şu alanlarda normalden fazla etkileyebiliyor;

  • Ruhsal durumu
  • Enerji düzeyi
  • Uyku süresi
  • İştah – yeme alışkanlıkları
  • Sosyal yaşantısı

Bazı araştırmacılara göre mevsimsel duygu durum bozukluğu hemen herkeste ortaya çıkan normal mevsimsel değişikliklerin uç bir durumu ve tedavisi kendi kendini sınırlıyor. Bu anlamda doğru değerlendirme için klinik seyir özelliklerinin yanı sıra, kişiliğe ve mizaca ilişkin özelliklerin de dikkate alınması vurgulanıyor.

Uzmanlar beyindeki melatonin ve serotonin adı verilen iki kimyasalın seviyelerinin bu bozukluktaki etkisine dikkat çekiyor. Güneş ışığı serotonin üretimini arttırıyor. Kış aylarında serotonin seviyesi düşüyor. Hastalığın tedavisinde ışık tedavisi (fototerapi), psikoterapi ve ilaç tedavisi öneriliyor. Fototerapi aynı zamanda kronobiyolojik uyku bozukluklarında, uzun süreli uçak yolculukları veya benzeri durumlarda ortaya çıkan ritm bozukluklarında da kullanılıyor.

Mevsimsel duygu durum bozukluğundan korunmak için öneriler;

  • Yaşam alanının daha aydınlık olmasını sağlamak
  • Dışarda daha çok vakit geçirmek-sosyalleşmek
  • Düzenli egzersiz
  • Stres yönetimi-meditasyon
  • Sağlıklı beslenme
  • Seyahat

 

Kaynaklar:

kidshealth.org (http://kidshealth.org/teen/your_mind/mental_health/sad.html#)

Koenzim Q10 ile Kalbiniz Daha Sağlıklı

Koenzim Q10 (CoQ10) vücutta doğal olarak bulunan ve gıdayı enerjiye dönüştürmeye yardımcı olan bir madde. Bu önemli görevinden dolayı, en fazla kalp gibi fazla enerji harcayan organlar başta olmak üzere vücutta hemen hemen her hücrede bulunuyor, Ayrıca serbest radikallerin zararlarından hücreleri koruyor, yani CoQ10 güçlü bir antioksidan.

Okumaya devam et “Koenzim Q10 ile Kalbiniz Daha Sağlıklı”