Yaza girerken diyet ve spora daha çok zaman ayırdığımız bugünlerde, yağ yakarak kilo vermeye yardımcı olduğu söylenen L-Carnitine’i sıkça duyar olduk. L-Carnitine, aslında vücut tarafından doğal olarak üretilebilen ve yağ metabolizmasında yağın enerjiye dönüşmesini sağlayan bir amino asit. Yağ asitlerini hücrelerin enerji santrali olan mitokondriye taşıyan L-Carnitine, bu sayede yağ yakımını ve vücut için gereken enerjinin ortaya çıkmasını sağlıyor.

İnsan vücudunda karaciğer ve böbrekte üretilen L-Carnitine en fazla kalp, beyin ve kaslarda bulunuyor. Yapılan araştırmalar, besin takviyesi olarak alınan L-Carnitine’in yağ yakımını hızlandırdığını ve bu sayede kilo vermede etkili olduğunu ortaya koydu. Yani kaslardaki carnitine düzeyini yükselttiğinizde yağ yakımını desteklerken bir yandan da fiziksel performansınız artıyor. Ayrıca kaslarda laktik asit birikimini de engellediği için spor sonrası ağrılar ve yorgunluk azalıyor.

Vücuttaki Omega 3 seviyesinin yeterli olması, L-Carnitine’in etkisini artırıyor. Omega 3, hücrelerin genel sağlığı için elzem yağ asidi olup hücrelerin insülin hassasiyetini artırıyor. Bu sayede hem metabolik hız -dolayısıyla yağ yakımı- artıyor hem de sağlıklı hücrelerin yağ yakma potansiyeli daha fazla olduğu için L-Carnitine’in etkisi artmış oluyor.

İnceltilmesi en zor bölge olan bel çevresindeki yağlar (viseral yağlar) estetik problemin yanında birçok hastalığa da davetiye çıkarıyor. Göbek bölgesinde yağlanma başladığında kasların yanında karaciğer, kalp gibi organlarda da yağlanma başlıyor. Carnitine burada da devreye giriyor. Food and Chemical Toxicology dergisinde yayımlanan bir çalışmada, yağ ağırlıklı beslenen ve carnitine takviyesi verilen farelerde verilmeyenlere oranla daha az viseral yağlanmanın oluştuğu, aynı zamanda karaciğer yağlanmasına da rastlanmadığı açıklandı. Dolayısıyla L-Carnitine, göbek çevresindeki inatçı yağlardan kurtulmaya da yardımcı oluyor.

Bu arada L-Carnitine’in iyi bir antioksidan olduğu da biliniyor. Eksikliğinde hücrelerde toksinler birikiyor, yağ yakımı azalarak karaciğerde, kalp ve damarlar için zararlı olan trigliserit sentezi gerçekleşiyor. Bu gibi durumlarda dışarıdan alınan L-Carnitine desteği, yağ asitlerinin yakılmasına destek olarak zararlı maddelerin idrarla dışarı atılmasını kolaylaştırıyor. Özellikle sporla birlikte L-Carnitine desteği, yağ yakımını hızlandırarak dayanıklılık ve performans artışının yanında, egzersiz sırasında enerji üretimi nedeniyle ortaya çıkan serbest radikallerin ve toksinlerin atılmasını da hızlandırarak adeta detoks etkisi yaratıyor.

Her ne kadar vücutta doğal olarak sentezlense de anjin gibi bazı hastalıklar, emzirme, C vitamini eksikliği ve kullanılan birtakım ilaçlar L-Carnitine üretimini olumsuz etkileyebiliyor ya da üretilen L-Carnitine dokulara taşınamayabiliyor. L-Carnitine eksikliğinde düzgün diyet ve spor yapılsa dahi yeterince yağ yakılamıyor. L-Carnitine, başta kuzu eti olmak üzere kırmızı et ve süt ürünlerinde, avokado ve buğdayda bulunuyor. Günümüzde besi hayvanlarının suni yemlerle beslenmesi nedeniyle kırmızı et tüketilse dahi beslenme ile yeterince L-Carnitine alınamıyor.

Spor yapanların egzersizden 30-45 dk önce L-Carnitine almaları tavsiye ediliyor. Bu sayede yorgunluk belirtileri, egzersize bağlı kas hasarı riski ve kas ağrıları da azalıyor. Günlük tavsiye edilen doz 0,5-2 g olarak kişiye ve genel sağlık durumuna göre değişiyor. Fazlası idrarla atılan L-Carnitine’in aşırı dozları mide bulantısı, ishal ve uykusuzluk yapabiliyor.

Kaynaklar
www.poliquingroup.com
www.supremeorganicdetox.com
www.nutritionexpress.com
umm.edu/health/medical/altmed/supplement/carnitine-lcarnitine

 

Yorum Gönderin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.