Sanki hiç gelmeyecekmiş gibi uzaktan seyreden kış sonunda geldi. En soğuk yerlerde bile yazdan kalma günler yaşarken, sabahları koşuya çıkarken, bahar giysileriyle dolaşırken kış birden geldi çattı!

Sağlıklı yaşama özen gösteren kişiler olarak kışın en çok ihtiyaç duyduğumuz şeylerden biri bitki çayı tüketmek. Bazen keyif olsun diye dört mevsim tüketilen bitki çaylarının aroması ve anlamı kışın biraz daha değişiyor tabi. Daha yoğun ve daha vitaminli olmalarına özen gösteriyoruz ki bizleri dinç tutsun, hastalıklara karşı korunmamıza yardımcı olsun. Çünkü kışın daima daha fazla ısıya, daha fazla vitamine ve daha fazla enerjiye ihtiyaç duyuyoruz. Bu yüzden şifa deposu bitki çayları en büyük kurtarıcılarımızdan.

Ancak bitki çayı tüketirken de dikkat edilmesi gereken noktalar var. Fayda sağlayalım derken vücudumuza zarar vermemek için nelere dikkat etmeliyiz?

  • Öncelikle bitki çayı hazırlarken taze kaynamış, klorsuz su kullanmalıyız.
  • Bitki çaylarını da tıpkı siyah çay gibi kaynatmadan, demleme yöntemiyle hazırlamalıyız.
  • Çay demlerken kullanacağımız suyun 80 derece civarında olmasına özen göstermeliyiz.
  • Her bitki çayına limon sıkılması doğru bilinen yanlışlardan birisidir. Özellikle adaçayı gibi çayların içindeki şifa kaynağı yaşları etkisiz hale getirdiği için limon her çayda kullanılmamalıdır.
  • Uçucu bileşenlere sahip çayları demlerken kapaklı fincanları seçmeliyiz.
  • Demlik ya da fincanların kaliteli porselen olmasına önem vermeliyiz.
  • Birkaç kez kaynatılan suyu, içindeki mineraller yok olduğu için bitki çaylarında kullanmamalıyız.
  • Çayın demlenmesi için gerekli süre 2-5 dakikadır. Ancak kök bitkilerinde cezvede biraz kaynatmak faydalıdır.
  • Günde 3 fincandan fazla bitki çayı tüketmek de, ilaç sayıldıkları için zararlıdır.

Mis kokulu, faydalı ve keyifli çaylarımızla soğuk kış günlerinde içimizi ısıtacak, hastalıklara meydan okuyacağız!

Yorum Gönderin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.