Aids ‘Acquired Immunodeficiency Syndrome-Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu’ anlamına geliyor. Bağışıklık sistemini tahrip ederek, hastalığa sebep olan organizmalarla savaşı engelliyor. AIDS, HIV enfeksiyonunun son aşaması oluyor ve bu süreçte ölümcül enfeksiyonlara ve kansere sıklıkla rastlanıyor.

HIV, kan ve kan ürünleri, sperm veya diğer cinsel sıvılar üzerinden insandan insana bulaşıyor. Ayrıca, plasenta ya da süt yoluyla anneden bebeğine bulaşabiliyor. Tükürük, gözyaşı, öksürük, hapşırık veya el sıkışmak gibi olağan temaslarla bulaşma riski taşımıyor. Virüs, vücut dışında havada ve suda uzun süre yaşayamıyor. Bu nedenle bulaşması için vücut sıvılarının doğrudan teması gerekiyor. Cinsel hastalıkların (Frengi, Bel Soğukluğu, klamidya gibi) cinsel bölgelerde yol açtığı yaralar ve doku bozulmaları HIV bulaşma riskini arttırıyor.

HIV için herhangi bir tedavi bulunmuyor.

AIDS’den korunma yolları;

  • Güvenli cinsel yaşam kurallarına uyulmasına dikkat etmek. Prezervatif kullanımını yaygınlaştırmak.
  • Gereksiz kan nakillerinden kaçınarak, kan ve kan ürünleri ihtiyacını yurt içi ve güvenilir-denetlenmiş kaynaklardan temin etmeye çalışmak.
  • Test edilmemiş kan nakline izin verilmemesi.
  • Özellikle hastalık riski çok yüksek olan ülkelerde (Amerika, Avrupa, Afrika) uzun süre kalmış olanların Aids taraması yaptırmaya dikkat etmesi gerekiyor.
  • Enjektör, iğne ve diğer malzemelerin tek kullanımlık olmasını zorunlu hale getirip sterilizasyona önem vermek.
  • Uyuşturucu maddelerle ilgili tıbbi eğitim verilerek takibine özen göstermek.
  • Aids nedenlerini ve bilgilendirmesini yaygınlaştırmak.

 

Kaynaklar:

www.mayoclinic.org (http://www.mayoclinic.org/diseases-conditions/hiv-aids/basics/definition/con-20013732)