Normal olarak kabul edilen vücut ısısı, 36.1-37.8 olarak kabul edilir. Vücut ısısının normalin üzerinde değerlere çıkması ateş olarak tanımlanır. Vücut ısısı; ağız makat, koltuk altı ya da kulaktan ölçülebilir. Vücut sıcaklığı ölçümü civalı, cam, elektronik, dijital, kızıl ötesi, tek kullanımlık termometreler ve termal kameralar aracılığı ile yapılmaktadır. Vücut sıcaklığının artmasının bir rahatsızlık belirtisi olduğu düşüncesi en eski insan deneyimlerinden biridir. İlk kez 1868 yılında Carl Reinhold tarafından vücut sıcaklığının 38 derece üzerine çıkması ateş olarak tanımlanmıştır.

Vücudumuzda ateşe neden olan mikroorganizmalara ve maddelere pirojen denir. Ateşin farklı özellikleri olan mikroorganizmalara bağlı enfeksiyonlarda gözleniyor olması vücut dokularının pirojen içerebileceği düşüncesine yol açmıştır. Ateş ve ateşlenme durumu doktorların çocuk ve yetişkinlerde en sık karşılaştığı sağlık sorunlarından biridir. Ateşin vücuda giren ve sağlığı tehdit eden mikroorganizmaların yanmasıyla ortaya çıktığı söylenir. Günümüzde birçok araştırmada ateşin bağışıklık sistemini güçlendirdiği ve vücut savunmasında çok önemli bir rol oynadığı gözlenmiştir. Ateş eski zamanlarda da yararlı olduğu düşüncesiyle tedavi edilmeyen bir hastalıkken günümüzde danışanlar için korku ve endişe nedeni olma özelliğini yitirmemiştir.

Sağlıklı olan bir çocukta yüksek ateşin zararlı etkileri daha çok sıcak çarpması ve birbiri ardına devam eden havale nöbetlerinde görülebilir. Bu gibi durumlarda bireylerin üst üste giydirimemesi, herhangi bir ısıtıcının yanında kalmaması veya direk güneş ışınlarına maruz kalmaması gerekir. Vücut ısısı beyinde bulunan ısı ayarlayıcı merkez tarafından düzenlenir. Ateş vücudun enfeksiyona karşı geliştirdiği bağışıklık durumudur. Beynimizin ısı ayarlayıcı merkezi genel olarak enfeksiyon sonucu oluşan ateşi 41.1 derecenin altına ayarlar. 39 derecenin altındaki ateş düzeyinde kaygı ve panik hali çoğu zaman gereksizdir. Ateşin ölçülmesi ve değerlendirilmesi çok önemlidir. Bireylerin ateşlerinin gereksiz sıklıklarla ölçülmemesi gerekir. Ateşin gözlenmesi esnasında birey, kendini sıcak hissediyorsa ölçüm yapılmalıdır. Üşüme ve titreme ateşin yükselmekte olduğunu, ciltteki pembe görünüm ise ateşin en yüksek düzeyde olduğunun kanıtıdır. Ateşli olma durumu bir hastalık değil yalnızca bir belirtidir.

Evde Ateş Tedavisi Nasıl Olmalıdır?

Ortam ısısı: Ateşli kişinin bulunduğu odanın sıcaklığı 21-22 derece arasında tutulmalıdır.

Giysiler: Kişinin aşırı kalın giydirilmesi ve sarılması doğru bir davranış değildir. Bu gibi durumlarda çok ince giysiler tercih edilmeli vücut ısısının düşmesine katkı sağlanmalıdır.

Beslenme: Ateşli bireyin duruma bağlı olarak kalori gereksinimi artar. Bundan dolayı aç bırakılmaması, besinlerle desteklenmesi gerekir.

Fiziksel Aktivite: Ateş durumu gözlenen kişilerin vücut ısısını daha da artırmamaları için sadace gerekli durumlarda hareker etmeleri önerilir.

Ilık Su Banyosu ve Pansuman: Ilık su ile banyo yapılması veya ılık suya batırılmış havlu ile yüze, bileklere, koltuk altı ve kasık gibi bölgelere tampon yapılması ısının düşürülmesini hızlandırır. Bu sırada soğuk su ve alkol ile temastan kaçınılmalıdır. Soğuk su ve alkol ile uygulama yapılması bireyin üşümesine ve titremesine, ateşin daha fazla yükselmesine sebep olabilir.

Kaynaklar:

ODTÜ SAĞLIK VE REHBERLİK MERKEZİ-METU MEDICAL CENTER
Bahadır GÜLBULAK
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı

Vücut Sıcaklığındaki Yükselmenin
Hemodinamik Parametrelere Etkisi
Hossein ASGAR POUR, Meryem YAVUZ

Yorum Gönderin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.