Çoğumuz, vücudumuzda hissettiğimiz herhangi bir ağrı ya da şikayetle soluğu doktorda alıyoruz. Peki ya dişlerimize de aynı hassasiyeti gösteriyor muyuz?

Diş ve diş eti hastalıkları aslında tüm dünyada en önemli sağlık sorunları arasında yer alıyor. Ancak hayatı doğrudan tehdit etmediği için gereken önem verilmiyor.Diş fırçalama çocukluktan kazanılan bir alışkanlık. Fakat çoğu zaman diş sağlığımızı doğru diş temizliği ile ne yazık ki tamamen sağlayamıyoruz. Genetik faktörler ve beslenme alışkanlıkları da diş sağlığımızı doğrudan etkiliyor.

Beslenme alışkanlıkları diş sağlığını olumsuz ya da olumlu yönde etkiliyor. Gün içinde zaman bulamayarak öğünlerini bisküvi, şeker, çikolata ve asitli içeceklerle geçiştirenlerde diş sorunlarına daha sık rastlanıyor. Bu maddeler dişler üzerinde yapışıp kalarak ağız içerisinde asitli bir ortam oluşturuyor ve aside maruz kalan diş mineleri zaman içinde zayıflayarak çürükler meydana geliyor.

Diş dostu olarak kabul edilen gıda maddelerinin başında proteinler geliyor. Vücudumuzun temel yapıtaşını oluşturan bu maddelerin hem dişlerin gelişimi sırasında, hem de ilk dişler çıktıktan sonra mutlaka tüketilmesi gerekiyor. Çocukluk çağında kalsiyum ve proteinden zengin besinler tüketenler ilerleyen yaşlarında daha şanslılar. Hatta bu durum anne karnına kadar gidiyor. Uzmanlar, anne adaylarının hamilelik döneminde yeterli vitamin almadıkları takdirde bebeklerinin diş sağlıklarının olumsuz yönde etkileneceğini belirtiyorlar.

Özellikle A, C ve D vitaminleri ile kalsiyum, fosfor, magnezyum gibi mineraller kemik ve dişlerin dostu olarak biliniyor. C vitamini, damar ve yumuşak doku üzerindeki etkileri nedeniyle diş etlerinin sağlığı için çok önemli.

Ağız, vücuda açılan bir kapı olarak düşünülürse diş sağlığımızdaki herhangi bir problemin diğer organları da etkilemesi kaçınılmaz oluyor. Ağız ve dişlerde gelişen herhangi bir enfeksiyon başta kalp, böbrek olmak üzere bütün sistemleri olumsuz etkileyebiliyor. O nedenle ne yapın edin, dişlerinizi asla ihmal etmeyin…

Diş sağlığınız için birkaç öneri:
– Altı ayda bir dişlerinizi bir diş hekiminin kontrolünden geçirin.
– Dişlerinizi iyi temizlemek adına, çok sert fırçalarla, bastırarak fırçalamaktan kaçının. En son dilinizi fırçalamayı da unutmayın.
– Diş eti hastalıklarının önlenmesi için diş ipi kullanmayı ihmal etmeyin.
– Diş sağlığı için C ve D vitaminleri, kalsiyum, flor ve magnezyum çok önemli.
– Son zamanlarda kemik ve diş sağlığı için önemi anlaşılan K2 vitamini, vücuttaki kalsiyumun kemik ve dişlere gitmesini sağlarken damarlarda birikmesini önlemeye yardımcı oluyor.
– Özellikle kalsiyumdan zengin yoğurt, süt, peynir gibi besinlerin öğünlerde mutlaka yer verilmesi gerekiyor.
– Öğün aralarında su içmek ve şekersiz sakız çiğnemek de ağız içinde bakterilerin çoğalmasını yavaşlatıyor. Yine öğün aralarında elma, havuç gibi sert besinleri yemek diş temizliğine yardımcı olurken diş etlerine masaj yapıyor.
-Yerfıstığı gibi kuruyemişler, fosfat içermesi nedeniyle çerez türü yiyecekler arasında diş dostu olarak nitelendiriliyor.
– Adaçayı antibakteriyel etkisi nedeniyle diş ve diş eti iltihaplarında gargara olarak kullanılabiliyor.
– Şekerli bir gıda tükettikten sonra bir parça peynir yemek, çürük oluşumunu engelliyor.
– Beyaz undan yapılmış ekmek yerine rafine edilmemiş tahıllardan yapılmış olanlar, dişler için de daha sağlıklı bir tercih.

Kaynaklar;
tdb.org.tr
bilheal.bilkent.edu.tr

Yorum Gönderin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.