Anne karnında sekizinci haftada oluşmaya başlayan saçlarımız, neredeyse tüm hayatımıza tanıklık ederek kendini yirmi kez tazeler. Uzun zaman boyunca yapısını korumaya çalışan saçlarımız, genel olarak zamanın etkilerine yenik düşerler. Bu yenilginin etkilerini; beslenme alışkanlıklarınızı değiştirerek, saçlarınızın ihtiyacı olan vitaminleri alarak azaltabiliriz.
Tarama, yıkama gibi işlemlerde bilinenin aksine saçlarımız tahmin ettiğimiz kadar yıpranmaz. Fakat saçlarımıza uyguladığımız bazı işlemler saçın dış kılıfına zarar verebilir. Saçların esnekliği nemliyken artar fakat kuruyken ancak kendi boyunun % 20’si kadar esneme payı olduğundan tarandığında çok fazla kırılma yaşanır.
Saçlarımızın en güçlü yaşam kaynağı nemdir. Genellikle kadınlar saçlarıyla daha fazla oynarlar. Fön, düzleştirici, maşa gibi işlemlerden sonra saçın sıcağa karşı direnci zamanla azalır, bu azalma sonucunda saçlarımız nemini ve esnekliğini kaybeder. Ayrıca saçı sürekli sıkı bir biçimde toplamak ilk seferlerde sadece kırılmaya sebep olsa da daha sonraki zamanlarda incelmelere bağlı olarak kalıcı saç kayıplarına sebebiyet verebilir.
Bütün bu uyarıların yanı sıra saç sağlığının etkin bir şekilde korunabilmesi için saçın yapısını içten kuşatmalı, mutlaka saçınızın ihtiyacı olan besin bileşenlerini içeren bir besin takviyesi kullanmalısınız.
Saçta oluşan yapısal değişiklikler genel olarak besin eksikliklerinden meydana geliyor. Saçlarımızın gerekli oranlarda protein alamaması sonucunda kopma ve kırılmalar daha çok oluyor. Bu durumda saç dökülmesi, saç tellerindeki kalite kaybı, sağlıksız uzama gibi sorunların kalıcı etkiler oluşturmaması için Omega 7, kolajen ve bunun gibi saç sağlığı için gerekli olan vitamin ve minerallerin bir arada olduğu ürünleri keşfetmeli, doğru kullanımlarla saç sağlığınıza doğrudan etki etmesini sağlamalısınız.
Kaynaklar:
Kozmetikler Ve Kadın
Prof. Drç Ayşen Karaduman
Hacettepe Üniversitesi Dermatoloji Anabilim Dalı